Lviv de cafeler !

İlk kez gideceğim yerler hakkında detaylı araştırma yaparım. O kadar kolay da olmaz, tanıtıcı kitapçık varsa süper ama ya yoksa... İşte o zaman bloggerlar, ülkelerin turizm tanıtım siteleri, tripadvisor da bırakılan yorumlar okurum.Önceliğim hep ülke tarihini deşmek oluyor sonrasında filmleri, müzikleri araştırIyorum falan filan. 
Tanıtım kitabı edinemeyen her gezgin gibi çareyi google da buldum fakat çok bilmiş google a Lviv yazınca kadınlar, cafeler ve gece hayatı hakkında yazılar çıktı. E ne yapalım gayet yeme içme ağırlık bir geziye kendimizi hazırlıyoruz arkadaşlar, deyip yola çıktık. Oraya gidince insanların haklılıklarını onayladık zira sadece pasta ve kahveyi bahane etmeye değecek kadar leziz bir şehirle karşılaştık. 

Sırasıyla bizim gittiklerimizi bir daha ki sefere gideriz dediklerimizi aşağıda anlattım. Meraklısına sunarım :)


1 Atlas cafe - restourant




















Ana meydan Rynok da belediye binasının arkasındaki köşede bulunan Atlas cafe ye girelim de herkesin önerdiği kadar var mıymış bakalım dedik. ( Dışında ahşap bir at heykelciği var kime sorsanız gösterir  ama hadi bir ipucu olsun dedim )Yerden göğe kadar haklılarmış. Nasıl güzel bir atmosfer, o nasıl şirin personel, o nasıl şahane  kahve sunumu ve nasıl güzel pastalar.   




Yüksek tavanlar, ahşap masa ve sandalyeler , tertemiz görüntüleri ile güleryüzlü garsonlar yediğimiz pastalar kadar güzeldi. Her odası kendine özgü karakterde bir dekora sahip ... Bir restourant -cafe için fazla iyiydi. Keyifli dakikalar geçirilebilecek bir yer. Biz yemesekte kahvaltı menüsünün ve diğer yemeklerin güzel olduğu tripadvisorda belirtilmiş. Biz sadece pasta ve kahve için uğradık .Hatta ilk gün ilk gittiğimiz yer ve son gün son gittiğimiz yer oldu. 

2 - Lviv coffee Manifacture Mining

Diyelim ki Atlas tan çıktınız  meydanda dolanıyorsunuz henüz kahve içmişsiniz ama etraftaki kahve kokusunu duymamak, duyupta kayıtsız mümkün olmayacak. İşte tam o noktada  kokunun götürdüğü yere gidin, zaten eliniz mahkum. Her ülkenin kahvesi, her türlü çekilmiş hali, o an orda kavrulanı, paketli satılanı, sunum çeşitliliği  derken  sağa sola atılmış kahve çuvallarıyla çok güzel bir dekor sii karşılayacak. 







İçeri doğru gidince oturup kahve içebileceğiniz salonlar, bir bahçe, hediyelik eşya satılan bölüm veeee orayı en ilginç yapan yer "kahve madeni"  Evet evet ben doğru yazdım siz doğru okudunuz '' maden ''  Merdivenlerden inince bizi elinde baretler ile karşılayan delikanlıya şaşkın şaşkın bakakaldık. O ise gayet normal bir şey yapar gibi baretleri taktı tepe ışıklarını açtı ve olanca yakışıklılığı ile ''hoşgeldiniz ''dedi.

İndikçe indik, sağlı sollu garip duvarlar, alçak tavanlı tünellerden geçtik. Sonunda bir odacığa geldik ta ta taataaammm! karşımızda bildiğimiz bir kafeterya çıktı. yerin bilmem kaç kat altında masalar ve  insanlar gayet sakince oturmuş mis kokulu kahvelerini yudumluyorlar. Haydeee  buyrun şimdi burdan yakın! Tam o anda bir masadakiler nasıl bir kahve siparişi verdiyse elinde pürmüz mü denir yoksa benim bildiğim adıyla şalamo mu nedir,  fincanın üstüne tutarak alevler içinde bir şov ile kahveyi hazırlardı. Biz şaşkın şaşkın bakarken kimse illa gözümüzün içine bakarak oturup sipariş verecek misiniz demediğinden biz kahve içme hakkımızı yeryüzüne saklayalım dedik ve ordan çıktık. 






Haa bir de şunu eklemeden geçemeyeceğim; "Lviv Coffee Mining Manufacture" Bizim kurukahveci Mehmet efendi nin  ''  kahveyi koca bir ülkenin  kendi tekeline almamış , masalarda ikram ederek kendini geliştirmiş , nasılsa bol müşterim var dolayısıyla  pahalıda satarım  ''demeyen şeklidir. Kayıtlara bu şekilde geçsin lütfen! Lütfen birileri de bizim Mehmet efendi ye bir şeyler desin yaw, tek başıma savaşamam yanii  :))
 
 
 


3- Gasova Lampa














Dedik ya Lviv birbiriden ilginç konsepte sahip mekanlarla dolu diye alın size bir enteresan yer daha " Gasova Lampa " Bu mekan gaz lambasının mucidinin anısna açılmış. yüzlerce gaz lambası ile hernekadar restoruant gibi görünse de aynı zamanda gaz lambası müzesi. Birkaç kattan oluşan mekanın kapısında eski dönem kıyafetleri ile sizi karşılayan beyefendi içeride nasıl bir gariplik ile karşılaşacağınızı söylüyor zaten. Her katı meraklı gözlerle gezdik. Hatta birkaç masada oturduk, yer beğenemedik bir türlü sonuçta menüde bizi açmayınca kalktık. Bizim buralarda olsa öyle wc yi kullan menüye bak çık bi surat yaparlar illa ki  :) Aklıma gelmişken  sanki dünyanın hesabını bırakmışız üstüne bahşiş vermişiz gibi bizi güler yüzle uğurlayan garson kıza burdan selam olsun demeyi borç bilirim.
 
 

 
 
 

















4 Dim Legend - Legend House





Lviv' in ilginç, görülmesi gereken yerlerden biri de burasıdır. 5 katlı bina rynok meydanına yakın bir sokakta olup dış görünüşüyle içerisi nasıldır acaba diye merak uyandırır.

Her katında farklı bir tema ile dekora edilmiş. Öyle ki kendilerini tutamayıp çatıya bir araba koymuşlar.Teras katındaki bacaya para atıyorlar, dilek diliyorlar filan  o halde gidip görmeliyiz dedik.
   





Her katını gezip çatıya çıktık ki görevli kızcağız üzgünüm ama tadilat var dedi. Nasılda heveslenmiştik oysa,  insan kaç kere böyle bir şey yaşar ki ama kısmet işte :(




En çok bu katı sevdik, kütüphane mi restoran mı kestiremediğimiz Legend House da oturup bir şey yemek içmek zorunda değilsiniz tıpkı bizim yaptığımız gibi şaşkın şaşkın bakıp çıkabilirisiniz.







5 Lviv handmade Chocolate

Lviv küçük bir yer dedim ya hani hakikaten küçükmüş. Kalabalığa kapılıp yürüseniz bile listenizdeki heryere gidebilirsiniz. Ya da kokuları takip ederseniz. Burnumuza bir çikolata kokusu geliyor hımmm nerden acaba ??


 

Bu kadar şehirle özdeşleşmiş bir yer o kadar sade dekorla karşıladı ki bizi şaşırdık .Küçücük masala , dantel örtüler , minik vazoalrda canlı çiçekler , basit sandalyeler filan o kalitedeki çikolataya biz halen koca ülke ulaşamamışken işte sunumdaki bu basitlik çikolatanın önüne geçti en azından benim için öyle oldu ...

 

 İsteyen workshop dedikleri kendinizin de çikolata yapımında bulunabileceğiniz etkinliklerden tutunda , kafeterya gibi işletilmesi , hediyelik eşya , el yapımı tazecik çikolata satışı hepsi bu binada yapıldığından olsa gerek bir de rağbet çok olunca kalabalık zorladı bizi . yer bulup oturamadık .küçücük bir çikolata alıp elimizde yedik .
alıntı foto - benimki nerede bulamadım :)



Binanın dışından defalarca geçtik ilerleyen günlerde ama ilk kez görmüşüz gibi hayran hayran baktık . Sizce de insanın aklına Charlie nin çikolata fabrikası gelmiyor mu ? Sanki bir yerlerden Willi Wonka çıkacak :))

Tam çikolatanın yaptığı etki gibi binanın dışıda mutluluk verici , helal olsun demekten başka ne diyebilirim . Bir alkışta binayı dizayn eden arkadaşa gelsin  !


6 Fixage cafe 


bu kafenin de konseptini duvarlarında sergilenen 200 den fazla fotoğraf makinesi süslüyor .Antika makineler olduğunu söylememe gerek yoktur .Şehrin tam meydanında değil fakat bulması  çok kolay . İlerde müzeye çevirmeyi düşündükleri bu mekan bizden günün yorgınluğunu almıştı. Öyle ki bir trük e demleme çayın akşam saatlerinde bize nasıl iyi geldiği aşikardır. Cam kenarına yerleşip gelen geçene bakarız demiştik ama makineleri incelemekten pek yapamadık .





7 cukiernia cafe 

Yazının en başında demiştim  ya ;  gezginlerin yorumlarını okuyorum diye işte o yorumlarda dünyanın her yerinden lviv e gidenlerin tam not vermeleri tesadüf olamaz dedik ve aradık bulduk .Bugüne kadar yediğimiz pastalardan daha ne kadar güzel olabilir diye de terddütlerimiz vardı . Masa bulmakta zorlandığımıza göre , nostaljik bir havası olduğuna göre , oturan insanların çoğunun orta yaş üstü olması münasebeti ile ahaaanda dedik kaliteli biryer dikkat ! fakat yine bizi yanıltan o kafamızın içindeki Nişantaşı cafesi düşüncesi gelmişti. Fakat öyle olmadı ülkelerine  özgü kıyafetleri ile güzel mi güzel genç kızlar bize bir masa ayarladı. Menüyü getirip başımızda dikilmedi .Biz de yan masalar ne yiyor baktık ettik. Bizzat büfenin camına yapıştık ve sipariş verdik. Öyle ahım şahım bir fark göremesekte bayağı iyi puan verdik.  ( Ayy biz bu Lviv de bir Vedat Millor havasıyla geziyoruz ki sormayın ) 




 Mekanı bulmakta zorlanmamızın sebebi dışarıdan gayet sıradan bir görünüşü olmasıydı . Hatta önünden birkaç ke geçip farketmemiş olmamıza halen şaşıyorum .




8 Galician strudel bakery

Önce koku geldi , sonra cam kenarında gözümüzün önünde incecik hamura elma marmelatını dağıtmalarını  izledik, '' hadi gelin bir de burda ağzınızı tatlandırın ''der gibilerdi .Yada bize öyle geliyordu , olanlar olmuştu , bir insan evladının 4 günde yükleyebileceğinin fazlası kadar şeker yüklemesi yapmış da olabilirdik ama hiçbirimiz  tereddüt bile etmeden içeri atmıştık kendimizi .Haklı çıkmıştık o nasıl lezzetti öyle yahu ! Tadı damağımda kaldı tabiri bu lezet için söylenecek tek şey sanırım . 


Bir de buradaki mekanları bence çekici kılan dekorasyonları ... Sade , basit , nostaljik objeler , ahşap masave sandalyeler, her masada küçük bir vazo ve çiçek oluşu müthiş bir huzur ile albeni sağlıyor. Bu Lviv in tamamında aynı bu kadar mı çiçek severler . 





9 Kiss place 

Açıkcası mekanın adı kiss Place mi bilmiyorum ,anlayamadım bir türlü (şu alfabe beni benden aldı resmen ) Fakat kapısının önündeki tabeladan dolayı  bulmak hiç zor olmadı .Ana meydana çok yakın kime sorsanız gösterir , özellikle çiftleri  seçin zira zannediyorum ki  çiftlerin es geçmediği bir nokta  :) Tabelann altında öpüşüp fotoğraf çektirmediğimizden mi nedir bize pek sıcak davranmadılar. Şaka bir yana populer biryer olduğundan boş masa bulamadık ama içeri gözatmaktanda geri kalmadık .Öyle sanıldığı gibi herkes öpüşüp koklaşmıyor haliyle, hemen fesatlık düşünmeyin :) gerçi  öpüşmek neden fesatlık olsun ki değil mi neyse konumuza dönelim biz . İçerdeki dekorasyona gözatalım hiç değilse deyip şöyle bir gezdik.. Yaz günü kapının önünde oturup soğuk birşeyler içmek şahane olur dedik ve müsade istedik .Aman efendim müsade sizin , yine bekleriz dediler . ne demek  dedik yazdık bunu bir kenara sizin haberiniz yok deidk içimizden ,  çıktık oradan  .







10 pizza celentano 

Şehrin her yanında karşınıza çıkabilir pizzacıdır kendileri ; temiz , ucuz , lezzetli , günü kurtarıcı bir yer . Rynok meydanında tam köşedekinde yemiştik .Çok akıllıca bir dekor düşünmüşler .Şöyle ki ; şehrin müzesinde orjinallerini de  görebileceğiniz , ülke sanatçılarının eski olsun yeni olsun resimleri asılmış. Kendinizi açlığını yatıştıracağınız  pizzacıda değil de Louvre da ya da Hermitage müzesinde  hissediyorsunuz .Eeee daha en yapsın bu adamlar değil mi ama ?   Darısı bizim ülkemizin başına diyelim ne diyelim :( 

11 glory cafe 

Bu cafe de Türk işletmecisi ile , konumu ile , menüsü ile bize hitap etti . Ortalıkta fazla Türk amcanın olması dışında gayet iyiydi. Hani canınız çay ister , simit ister , Türkçe konulmak ister buraya uğrayabilirsiniz . Saatlerce oturmanıza birşey dememeleri de cabası ... 

Umarım Lviv e yolu düşeceklere biraz olsun ipucu olacak bir yazı olmuştur. Şimdiden afiyet bal şeker olsun ... 




















 


Yorum Gönder

2 Yorumlar

  1. Manifacture Mining ve Gasova Lampa çok güzele benziyor :) Çikolatacının dışı da çok güzel :) - www.gokceninseyirdefteri.blogspot.com

    YanıtlaSil
  2. evet komple şehir masal binalarla dolu , o bölgede o şekilde bir şehir olması şaşırtıcıydı .İnsan daha soğuk bir memleket beklerken renkli bir dünya ile karşılaşıyor .

    YanıtlaSil