Küçücük bir ülke

Avrupanın tam  ortasında ama dünya haritalarında  sadece bir nokta olarak gösterilen bir ülke burası, Liechtenstein! Yazarken her defasında doğru yazdım mı diye yemin ederim kontrol ediyorum :) Almancası Liechtenstein Prensliği Fürstentum liechtenstein   İsviçre ve Avusturya nın arasında havaalanı olmayan,arabayla 5 dk da girip çıkabileceğiniz bir minnak ülke işte :) Dünyanın en küçük 6. ülkesi Bozcaada nın 4 katı büyüklüğünde olan ülke 2 bölge ve 11 köyden oluşuyor. Başkenti Vaduz ise tek büyük şehirleri olduğu için nufusun bir çoğu burda yaşıyor. Nüfus ne kadar mı  sadece 36 bin. Açıkcası artık instagramda, facebookta daha fazla takipçisi olan arkadaşlarım var. Düşünsenize arkalarında koca ülke varmış gibi , komik bir rakam ama öyle...

Peki nasıl bir ülke Liechtenstein?


Masal diyarı bu coğrafyaya çok yakışan bir şato Vaduz şehrine tepeden bakıyor. O şatoda da kraliyet ailesi yaşıyor. Forbes' in açıklamalarına göre aile dünyanın en zenginler listesinin hep en başlarında. Prens Adam ise dünyanın en zengin altıncı kişisi. Bir yerlerden duydum ihbar etmiş gibi olmayayım ama derler ki Monalisa nın orjinali bunların

 sarayındaymış,  biz öyle duyduk. Hadi diyelim ki yalan ama yine de sanat çevrelerinin dediğine göre paha biçilmez birçok eser bu şatoda imiş. O yüzden olsa gerek bu yüzyılda şato mu kaldı müzedir müze deyip kapısına gidip "özel mülktür girilmez "tabelasını görünce şaşırdığımızı dün gibi hatırlarım. Meğer sadece ulusal bayramları olan 15 ağustosta halkına açarlarmış. 2019 da ise 300.yıl kutlamaları yapılacakmış. Şimdiden hazırlık yapıyorlarmış gerçi bir hafta önceden süslemeye başlasalarda yetişirdi ya neyse ...
Bu yazıyı hazırlarken karşıma çıkınca şaşırdım sizde şaşırın diye yazmak boynumun borcu ; ülkenin prensi Rudolf meğer bir  Türk işadamının kızıyla evliymiş, 4 gün 4 gece İstanbul da düğün yapmışlar.Sosyetik haberleri okumadığımdan ya da gerçekten çok gizli yapmışlar ben hiç duymamıştım .Hatta evlerden ırak geçtiğimiz yıllarda 1,5 yaşında bebeklerinin boğazına bir şey kaçıp ölmüş. Neyse konumuz bu değil sahi konu neydi?

Kim bu Liechestein ailesi pardon ülkesi hoş ikisi de aynı şey

Alplerin eteğinde bir ülke 
Sevgili okuyucu meğer bu ailenin kökleri Eski bir Roma eyâleti oldukları döneme kadar uzanıyormuş. 1342’de kurulan bu kontluk Schellenberg Lordluğu ile birleşmiş fakat yeni Lord 1699’da topraklarını Avusturya’ya satmış. Tarihin arka odalarında konuşulana göre 1788 yılında Avusturya adına Osmanlıya karşı kahramanca savaştıkları için Avusturya tarafından kendilerine şimdiki toprakları bağışlanmış. Nasıl oldu da bu kadar köklü bir aile bu küçük topraklara sıkıştı bilemiyorum ama zaten önemli olan şu an o küçücük ülkenin dünyanın en refah ülkelerinden biri haline gelmiş olabilmesi.

Lihtenştayn ın garipliklerine gelince ...

Bu ülkeye ben durup dururken niye gittim diye merak etmiş olmalısınız. İsviçre ye gitmeye karar verince haliyle ülkenin içinde bir başka ülke Liyhenştayn' ı da görürüz diye planlamıştık. İsviçre ye gidince Sargaans dan atladık bir belediye otobüsene bu küçük
ülkeye gittik. Yanlış okumadınız otobüs ile İsviçre den geçebileceğiniz gibi Avusturya danda geçebilirsiniz. Zaten ülke dediğim arabayla girdiğinizde 5 dk sonra çıkacağınız kadar küçük bir yer . Otobüs şoförü turist olduğumuzu anladığından"  işte geldik, şu caddeyi gezin  yine burdan otobüse biner dönersiniz " dedi .İsviçre den aldığımız Swisspass buraya gelen otobüslerde kullanılabiliyor aklınızda olsun. İner inmez caddeyi yürüdük sağa sola baktık hükümet binası, postahane, bir kaç lokanta cafe tarzı mekan, tarih müzesi, modern sanatlar müzesi binasını gördük. Zaten bu saydıklarım kadar 10 bina ve  cadde bitti . Eee ne yapalım diye ablamla bakıştık tam o sırada ufak bir gezi treni ile tüm ülkeyi gezebileceğimizi gördük. Nasılsa swisspass var atladık. O sırada ülke hakkında aldığımız notları birbirimize madde madde okuduk.

Neydi o notlar

Ülkede silahlı kuvvet yoktur. 
Sadece 125 polis görev yapar. 
Suçlular cezalarını çekmek üzere Avusturya daki hapishanelerde gönderilir.
AB' ne üye değil ama Schengen geçerli.
Para birimi İsviçre frangı ve asgari ücret 3000 eur.
Bankacılık en büyük gelir kaynakları ayrıca vergiler çok düşüktür.
Diş protezi konusunda da dünya birincisidirler.
Ülkede 900 kadar Türk yaşar. Ama biz hiç görmediğimiz gibi kendi hemşehrilerimiz Arnavutları çok  gördük. Algıda seçicilik olsa gerek. Yanımızdan geçerken kendi lisanımızı duyunca seviniyoruz doğal olarak. Ayrıca balkonlarda çiftbaşlı kartalı bayrağı görünce hemen anlıyoruz.  

Devam edelim ;

Şimdi bu Liheşytayn da azıcık insan biz bize yaşıyor ya bu insanların her hangi bir tv kanalı yokmuş. Sağdan soldan yani İsviçre ve Avusturya' dan idare ediyorlarmış. Fakat gün gelmiş Eurovision' a katılmak isteyince hop demişler sizin bir Tv kanalınız yok, onlarda gidip 2008' de açmışlar. Öyle bir şart varmış anlaşılan. 

Mevcut bankalarının tamamının banka notu AAA, bunu konuyla ilgisi olanlar şıp diye anladı. Türkiye'nin banka notunu hiç yazmayayım da moralimiz bozulmasın.

Garip hatta bana biraz da gülünç gelen bir olay ise 1936 da yaşanmış. Olimpiyatlarda ülke bayrağının Haiti bayrağı ile birebir aynı olduğu farkedince bayraklarına kraliyet armasını eklemişler.

Bir diğer şaşırtıcı bilgi ise şöyle; 1918 de Çekoslavakya ile bir toprak davası yüzünden sorun yaşanmış. Çek ve Slovakya Cumhuriyeti olarak bölününce bizim bu Lihenştaynlılar ( nasıl bir inat varsa artık ) bu iki ülkeyi de tanımamışlar. Halen de tanımamaya devam ediyorlar. İşin garibi aralarında kocaaaa Avusturya var neyin davasıysa artık demek yukarıda bahsettiğim hediye toprak davasının arkasında daha detaylı bir durum var.
...
Stamps - stamps -stamps diye bir şarkı yapsalar ne tutar bu ülkede.



Bizim ülkemizde resmi plakalar siyah olur ya burda ise tam tersi.  Ferrari, Porshe, Lombargini sanabilirsiniz ama öyle değil tabii. Araba seven biriyseniz yaşadınız, bu kadar lüks aracı yanyana her zaman göremezsiniz. Söylenene göre kişi başına üç araba düşüyormuş. Ne diyelim Allah daha çok versin de nereye gideceksiniz sevgili lihenştaynlılar nereye? Ülkeye girdiğinizi bile anlamadan çıkıyorsunuz zaten.  Yine de güzel ülkeniz var şanslısınız tadını çıkarın.

Ufacık tefecik içi dolu turşucuk bu ülkenin benim filateli meraklıları için bir cennet olduğunu hatırlatırım. Pul en önemli gelir kaynaklarından biri. Şaşırtıcı geldi farkındayım ama müzesi var, pul satın alabileceğiniz mağazalar, asla satın almaya bile yanaşamayacağınız değerde pulların satıldığı özel mekanlar var.  Haliyle en pahalısından en ucuzuna pullar ilgimi çektiğinden saatlerce pul satan bir mağazada dolaştık.


Vize almak ister misiniz? 

Tebrik kartı postalamak ister misiniz?  Pul yapıştıralım mı? Ticareti biliyorlar vesselam :)
Tabii ki satın aldık ve her zaman yaptığım gibi ( gittiğim her ülkeden kendi ev adresime kartpostal yollarım) postahanenin yolunu tuttuk. Bu arada arada az kaldın unutacaktım; ülkeye gittiğinize dair pasaportunuza vize vurmalarını rica edeceğiniz bir birim var. 3 Chf karşılığında hiçbir resmi değeri olmayan bu damgayı vurdurduk. Pek hoşuma gitti doğrusu netice de küçücük mühre koca ülke adını sığdırmaları bile takdire şayan bir hareket :))

Bütün bunların dışında ülkede daha çok kalorifer kazanları, küçük alet ve makinalar, mobilya eşyalar, kimyevi maddeler, optik ve hassas aletler, petrol tankları, oyuncaklar, resim malzemeleri, çeşitli ilaçlar imal ediliyormuş .Çanak ve çömlek yapımı ve seramik eşyalar ülkenin önemli bir gelir kaynağı. Bir de hilti var ya hani şu caddeleri delen makina işte o makinaya adını veren  marka liştenştayn menşeli imiş meğer :)

Ülkede satılan en şirin şey ise...


Bingo! Guguklu saat! Ayıptır söylemesi bizim evimizde 1900 lerin başlarında yapılmış bir Alman yapımı çalışır durumda bir guguklu saat var. Bir aile dostumuz düğün hediyesi olarak getirmişti ve halen düzenli kurarız, bakımını yaparız. O yüzden ben mağazada sadece gezdim ,ding dong seslerini dinledim. Ablam ise dayanamayıp aldı, böylece onun da evinde en sevdiği eşyaların başında artık Heidili Peterli kulübeli saati var.


inekleri sevmeye başladım 


Ülke masalın içinde yaşıyor gibi görünüyor peki insanlar nasıl derseniz gördüğümüz herkes gülümsüyor, sakin sakin yürüyor. Satıcılar dışında kimse ile hayat hakkında konuşmadım ama mutludurlar bence... Ben çok mutlu olmuştum açıkcası yandaki fotoğrafımdanda belli olduğu gibi :)

Bu küçük ama sevimli ülkenin Türkiye' de tanınmasına sebep ise;  ne serveti , ne dağları, ne prensi ne şatosu sadece " futbol takımı " olmuş .Takımda sadece 2 profesyonel oyuncu olması diğerlerinin kasap, manav, garsondan oluşması günlerce konuşulmuş ülkemiz medyasında. Tabii gönül isterdi ki ekonomik gelişimleri konuşulsun ama diğer yandan o da konuşulmasa varlığından bile haberi olmayan milyonlarca insan olacaktı. Hoş şimdi de milyonlarcası bilmiyordur, bilselerde benim gibi bir türlü bir kerede adını doğru yazamıyordur. Yazsa telafuz edemiyordur, hadi etti diyelim  harita yerini  bulamıyordur.
Böyle bir ülke işte Liechtenstein ! ( bu kez doğru yazdım ama internetten kopyaladım )






kim böyle bir evde yaşamak istemez k  


Yorum Gönder

0 Yorumlar