Bolshoi yazılır , Bolşoy okunur !

      sevgili okur ;  bu satırların karşısındaysan sen de gezmeyi seviyor , merak ettiklerinin  peşinden giden , az biraz da benim gibi delisindir.O zaman beni dinleyiver  ;  günün birinde Moskova ya gitme hayal kuracaksın ve  nereleri görmeliyim diye hummalı bir araştırmaya gireceksin .Ha işte tam o anda karşına şu çıkacak : " illa ki bir baleye , tiyatroya , operaya , olmadı Rus sirkine gitmelisiniz "   İşte gerçeklerle yüzleşme zamanı öyle kolay olmuyor bu işler bilesiniz ! Ha param var ,  gideceğim tarihte kesin derseniz eğer internetten en güzel koltuğa alırsınız biletinizi gider izlersiniz paşa paşa ! Bizde bu şartlar elverişli olmadığından gidemedik. Çok çabaladık emin olun nerdeyse bütün tiyatrolara girip çıktık ama  sonuç hüsran oldu .Hatta çoğu yerde terslendik. Neden mi ? Neden olacak sen gidip adama bu akşam ki oyuna yeriniz var mı dermisin tersler tabii  arkamızdan"ahh bu saf turistler" demiştir de biz anlamadığımızdan öyle saf saf  bakakalmışızdır. Sormamız gereken "  önümüzdeki haftalarda ,şöyle arkalarda da olsa olur acaba bir yeriniz var mı ? "  olmalıymış. Birkaç acı tecrübe bunu öğretti ama yılmadık hosteldeki Rus arkadaşlara rica ettik tüm siteleri araştırdılar ama nafile :( Noel de yakın olduğundan tatil dönemleriymiş az performans çok seyirci olmasından ötürü yer olmaması doğalmış ...
     Kadere razı olup akşamları sağolsun youtube tan bir gece fındıkkıran  diğer gece kuğu gölü balelerini izledik hem de bizim izlediklerimizde Rudolf Nurayev başroldeydi , adam çoktan öldüğünden zaten onun üstüne de az balet geldi dünyaya  diye diye rahat koltuklarımızda oturup  izledik( ehh böyle avutalım kendimizi ) 
      Şimdi bir şansımızda Bolşoy da oyun seyredemesekte , girip binayı gezebiliyoruz . Kaç kez gidip kapısından döndük anlatmıştım (.bakınız http://pustoo.blogspot.com.tr/2014/01/dolu-dolu-bir-gun-daha.html )   Bu kez kararlıyız son günümüze denk geldi ama yapacak birşey yok sadece çarşamba açık ve 12:00 de içeri alacakları 15 kişinin içinde olmalıyız .Dersimizi iyi çalıştık o yüzden erkenden kalkıp yanımıza pasaport ,cüzdan alıp çıktık.Diğer çantalarımız hostelde emanete  bıraktık . Koşa koşa gittik fakat o da ne gün ağarır ağarmaz kapıya dayandığını düşündüğümüz  kürklü , kırmızı rujlu , ince
topuklu çizmeleriyle bir grup bayan oradaydı. Bize şöyle bir baktılar belli ki sayıyorlardı , bildiğimizi anlasınlar diye biz de aynı anda saydık veee nihayet 9-10-11-12 . kişileriz bizim yuppi deyip birbirimize sarıldığımızı gören bayanlar güldü.Haliyle anladılar onlarda Rusça sayıp başlarıyla tamamdır işareti yaptılar .Sonra bir anne kız ve bir beyfendi de geldi ve 15 kişi tamamlandı.Şimdi gülme sırası bizde hani geçen gün yanımıza gelip gelip birşeyler mırıldananlardan olduk. He he şunlara bak geldiler ama giremeyecekler filan diye kendi aramızda eğleniyoruz ki tam o sırada bir teyze yanımıza geldi . Şurda yazılanı okumadınız mı ? diyor olsa gerek  ( zira Rusça konuşuyorlar ama gidişattan artık anlamamız normal ) Tamam camdaki yazıyı gördük diyoruz nafile halen birşeyler anlatıyor.Anladığımız kadarıyla sadece Rusça anlatılıyor yazıyor ve bizimkiler bunun telaşındalar. Yahu bi sakin olun okuduk tamam anlamasakta görmek istiyoruz diyoruz ama ısrarla birşey anlatmaya çalışıyorlar .Şüphelendik yoksa sadece Rus vatandaşlar mı girebiliyor diye ...Yok yahu öyle yazmıyor diyoruz diğer taraftan tedirginiz ,haydi hayırlısı ...
     

Zaman çok yavaş ilerliyor ama soğuk bir o kadar hızla bizi donduruyor ayaktan donmalar başladı.Neyse saat 12 ye 10 kala bizimkiler ip gibi dizildiler baştan saydılar sıralar kişiler teyit edildi . AA o da ne bir nömerodaki teyzenin yanına 2 kişi kaynak yapmaz mı ? Hoopp dedik ne oluyor orda ? Bizim telaşımızı gören  diğerleri yok yok onlar girmeyecek sorun yok , yada sorun yok biz de sıraya sokmayız gibi birşey diyorlar  fakat biz rahat değiliz .Bunlar bir de vatandaş dayanışması yapar da bizi dışarda bırakırlar mı bırakırlar valla ... Eee biz bu duruma sessiz kalırmıyız sizce tabi ki de hayır ! Atladık hemen o sakin sakin sırada bekleyen biz dişimizi göstermeye yarı Türkçe yarı ingilizce bağırmaya başladık .Kadınlar korktu biraz ama " korksunlar onlar Russa biz de Türküz zaten son günümüz bir vukuat çıksa ne olur içeri almazlar olur biter girmeyiz bizde yedik sanki  Bolşoylarını " diyoruz . Sonunda ne mi oldu peki ? Ne olacak bir numaradaki teyzenin torunları da içeri girdi bizde girdik.Ohh be içerdeyiz dedik biletimizi aldık .( 1 saat süren tur 500 ruble yani 30 tl)  

  


Binaya giren sanatseverler ,kendilerini siyah-beyaz karolu muazzam antrede buluyorlar demek ki deyip hiçbir detayı kaçırmamak için kalabalık nereye biz oraya anlıyormuş gibi dikkatle rehberi dinleyerek ilerliyoruz .Önce wc ye giden gitsin sonradan mızırdanmasın dedi herhalde herkes o tarafa yöneldi .  



Bu arada vestiyere eşyalar bırakılırken herkes makyajını tazeledi bizde olmayan makyajımızı tazeledik.
Sonra bizi ilk önce oyun öncesi verilen resepsiyonlarda yada bir tören için hazırlanan özel yemek salonuna götürdüler.Bir sürü insan şık masaları hazırlamak ile meşguldü .Tavana ve zemine monteli bir rayda ilerleyen paravan istenildiğinde dev balo salonunu tiyatro binasının koridorlarından ayırıyormuş dediler .Nasıl ama artık Rusça da anlıyor gibi duruyoruz değil mi ? hehe alakası yok işaretle göstermeseler tek kelime anlamayacağız da çaktırmıyoruz .
İlerleyince muhtemelen  "hazırmısınız şu kapının arkasında sizi muhteşem Oditoryum bekliyor "dedi rehberimiz. Ya da öyle deyip insanları uyarmalılar bence  çünkü uyarılmayınca bizim gibi küçük dillerini yuta tehlikesi geçirebilir  insanlar ... Gerçekten de öyle oldu biz resmen şok olduk . Yok daha neler ! Bu da ne böyle ! Ne kadar büyük ! Şuraya bak ! gözlerime inanamıyorum ! gibi söylenmeniz normal  ,  şişşştt sessiz diye uyarı alana kadar tabii ki ! Nasıl büyük anlatması zor . Gerçi Bolshoi Rusça da büyük demek . ( hadi iyisiniz bir kelime öğreniz sayemde )  İsmiyle müsemma bir bina yapmış elin gavuru dedik ister istemez . 6 kademeli 2500 seyirci kapasiteli harika ahşap kadife kaplı birbirinden bağımsız koltuklar dizilmiş.Aralarında rahatça yerinizi alabiliyor sahneyi her noktadan çok güzel görebiliyorsunuz . Biz bunları kitabımızdan okur ve şaşkın şakın bakarken  TAK diye ışıkları yaktılar .Ama bir insan evladının üstüne bu kadar da gidilmez ki yahu ! Biz ikinci şokumuzu yaşıyoruz Rus ekip ise pür dikkat rehberi dinliyor. 




Tam o anda rehber sahnenin solundaki locayı gösterip Stalin dedi .Ha demek ki   o gelince orda oturuyor , anladık .Burda biraz bilgi geçelim ;  Stalin in dönemindeki oyunlarda ona göre seçilirmiş .Hatta büyük dansçılar birkaç parça tereyağı, kışlık odun ya da bir balta karşılığı dans ederken bale propaganda aracı haline getirilmiş.Klasikler bile sınıf mücadelesini yansıtmak üzere elden geçirilmiş.müzikler daha çok basit ya da halk ezgilerinden oluşurmuş. Dansın yeni işlevi devlete hizmet olmuş kısaca ...







Sahneye hakim galerinin tam ortasındaki kırmızı kadife perdeli loca 120 locadan biri olan süslü loca da  çar ve yakın çevresi  otururmuş.. Bunu da çarlık tacını görünce anladık.Bu loca da kominizm döneminde kapatılmış .Yeni restorasyonda taç yerini almış. Her köşesi ışıl ışıl olan salonda şaşkın şaşkın bakınıyoruz .İyi de tavandan gözümüzü almamız münkün değil   şöyle ki dev bir kristal avize etrafındaki panolarda ise Yunan mitolojisinin farklı sanat ve bilim dallarıyla ilgili 9 perisiyle dans eden Apollon resmedilmiş.Hepsi birbirinden harika resimler .



Bu Apollon binanın dış cephesinde ana girişte de yanyana dört atı birden süren şahsiyetle aynı Apollon .Oradayken ben bunu daha önce gördüm ama nerde demiştim dönünce araştırdım çok şükür öğrendim .Bu " Quadriga " merak ediyorsan işte burdan girip bakabilirsin sevgili okuyucu çok uzun yazamam  inan ki ... http://tr.wikipedia.org/wiki/Quadriga  Benden söylemesi Venedik teki heykel ilginizi çekebilir .Hele Dan Brown un Cehennem ini okuyanlar bi gözatın derim .




Aslında binanın dışındaki bu atları çeken Apollon heykelinin  tam karşısındaki parkta  Karl mArx ın heykelinin olması da ayrıca manidar gibi hatta altında o meşhur sloganının yazması komik bile  "dünyanın bütün işçileri , birleşin ! " Başka yer yokmuş gibi oraya yerleştirip tiyatro bale opera bunlar eğlence aklınızı başınıza toplayın mesajı mı  ...Sömürüye karşı örgütlen , çalış çabala aynı zamanda bir  nevi sanat eleştirisi gibi mi düşünüldü acep ?? herhalde , gerçi şimdilerde kimsenin taktığı da yok koca Marx ı ... 



Neyse efenimmm  ; üst kata çıkmadan önce türlü türlü fotograflar çekildik.Neredeyse bütün koltuklara oturduk .Yerdeki kırmızı halılara duvarlardaki süslere dokunduk .Öyle böyle değil hani 400 yıllık tiyatronun  2005-2011 tarihleri arasındaki  tadilatında  700 milyon dolar harcanmış. Tiyatroyu eski görkemine kavuşturmak adına ise eski bir Rus reçetesi kullanılmış.Votka, altıntozu, yumurta harçla karıştırılmadan 40 gün önce duvarlardaki beyazlığı korumak için uygulanırmış .Altın varaklar ise  votkanın son dokunuşuyla  süslenirmiş. . Eee açılış gecesinde siyasetin önde gelenleri , kraliyet aileleri  , ünlüler ,dünya jet sosyetesinin davet edilmesi ve biletlerin 100 bin dolara satılması normalmiş.
eski bir bale afişi 

 Sahne arkasında bale ayakkabıları ,kostüm ve sahne dekorlarının yapımında görevli 700 kişi olduğunu söylersem  ne denli zor, bir o kadar titiz çalıştıklarını anlayabilirsiniz sanırım.Tipik Rus disiplini işte diyebilirsiniz de ama az buz değil 4,5 saat süren opera için 1 yıl  prova yapmak bile düşünüldüğünde kabus gibi birşey ama demek ki sevilirse yapılıyor. 


.
Neyse bizi üst kata asansörle çıkardılar bu sırada bir merdiven kenarında
binanın orjinal duvarını seyredilmek üzere açıkta bırakmışlar onu gösterdiler . Üst kata çıkıyoruz ama nereye  derken en yukarıdaki locaya çıktığımızı anladık. Oradan sahne ve aşağıdaki koltuklar ne kadar da minicik gözüküyor dedik. Buradan insan bilet niye alsın ki görünmüyor bile dedik. Ama oradaki olağanüstü akustiği tesadüfen sahneye çıkan bir görevlinin ayak sesini durunca anladık .Yine şoktayız haliyle ..Vay be demek sadece dinlemek uğruna bu koltuklardan bile bilet alıyorlarmış ., dedik. Ama düşünsenize Kuğu gölü balesi oynanıyor , ışıklar sönmüş müziğin sesi arada alkışlarla bölünüyor muhteşem olmaz mı ? Boş salon böyle etkliyorsa kesin her temsil çok güzel oluyordur, dedik. 




 Biz alt tarafı buraya ziyaret etmek için kaç gün çabaladık .Oyunlara bilet bulmak , hadi buldun dünyanın parasını ödemek bile zor iken burda görev alan sanatçılar için ne kadar olağanüstü bir olaydır , diye düşündük. Aslına bakarsanız ünlü  balenin çalkantılarıda büyük oluyormuş.Mesela daha geçen yıl sanat yönetmenine kezzap atılması tiyatronun kirli sırlarını gündeme getirmiş. Kıskançlık mı mayfa mı derken olan adama olmuş .

 Balerinler ise yönetimi cinsel taciz ve psikolojik baskıyla suçluyorlarmış .Ölüm tehditleri alanlar varmış.şişman olduğu için kovulan baş dansçı "kovulunca dava açtım ancak şantaja uğradım , bıçaklı adamlar partnerimi öldürmek tehdit etti" demiş. Ne oluyor burda yahu insan gibi sanatınızı yapın değil mi ama yoook illa Rus mafyası işe karışacak.Zaten tadilatta büyük yolsuzluk olmuş .Başta hesaplananın 16 katı harcama yapılmış .Kezzabı yüzüne yiyen yönetmen "Bolşoy tiyatrosu  ülkenin minyatürü gibi " demiş.Çok doğru tespit yapmış .




Biz bırakalım söylentileri de devam edelim . Kostümlerin sergilendiği salon ,afişler derken saate bir baktık ki o da ne 1 buçuk saattir geziyoruz . Acilen çıkmalıyız çünkü daha hostele gidip sırtçantalarımızı alacağız Kievskaya tren istasyonuna oradan havalimanına  oldukça uzun ve karışık yoldan gideceğiz. Müsade isteyip çıkmak istedik bekleyin dediler. içeri girebilmek için kavga çıkardığımızı bilen Ruslar  " kesin manyak bunlar " diye öylece bakakaldılar .
Ama ne yapalım çok acelemiz var .Teatralnaya dan metroya binip Arbatskaya da ineceğiz koşa koşa gidersek hiç oyalanmadan çantalarımızı yüklenirsek ,yine hiç durmadan koşup tekrar metroya binip Kiyevskaya ya gidersek ve bütün bunları 30 dk da yaparsak ancak yetişiriz. Bir ara arkadaşım Mihriban telaşla sordu napcaz nasıl yetişeceğiz trene  ? diye .Zira treni kaçırdık mı 1 saat sonrakine bineriz ve uçakta kaçmış olabilir. Çok net hatırlıyorum cevabım step by step düşünmeliyiz  o yüzden şimdi  sadece tiyatrodan çıkıp koşarak metrodan bilet alıp biniyoruz bunu düşün .Sonraki adıma gelince  dertlenelim , dedim .O  da  " bu nasıl cevap ya dedi çok rahatlattın , sağol :)  " dedi de gülecek bile vaktimiz yok hatta yapacak başka birşey yok . Ahh Bolşoy senin uğruna kaçıracağız uçağı diye diye buz kaplı yolda koşmaya başladık .Alıştık artık buza bile  kim tutar bizi .
       Sonunda çantaları alıp metroya vardık , tam metroya binerken bizim sevimli Rus arkadaşımız Alexandra ya rastladık .Kapıdan o çıkarken biz bindik Thanks for everything ! diye seslendik.Kızda şaşırdı fakat sonunda trene de zamanında yetiştik . Ama kan ter içinde kalmışız . Üstümüzdeki kalın montları ,eldiven ve şapkaları çantaya kaldırdık .Havaalanına varınca üstümüzdeki tüm paraları da harcadık . ( koleksiyon için bozuk paralar hariç ) Artık İstanbul için hafif kıyafetlerimiz üstümüzde , ehh ne de olsa İstanbul  sıcak gerçi bugün bizim burası da yani Moskova da sıcak - 7 ... 

     Bizim Moskova mı dedim ben ? Evet evet ;  her türlü yüzüyle görüp sevdiğimiz ,bir sürü anı yaşatan ,  orda uzaklarda biryerlerde  , soğuk ama ihtişamlı,  nur topu gibi bir Moskovamız var artık ....



Günün özeti : Bir kavga etmemiştik onu da ettik , çok koştuk çok yorulduk ! 
Günün sözü : Moskova nın yıldızı kesinlikle Bolsohoi Teatre !  
Sayılarla gün : 9 km - 11097 adım yüründü 

Yorum Gönder

0 Yorumlar